Merhaba M. Ali Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben M. Ali Aslan veya tam adımla Muhammedali Aslan. 1995 Eskişehir doğumluyum. Aslen Ispartalıyım. Marmara Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı mezunuyum. Okumayı ve gezmeyi seven biri olmakla birlikte “Turuncu Gökyüzü” ve “Huzur Edebiyatı” eserlerinin yazarıyım.
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?
Akülü tekerlekli sandalye kullanan bir genç olarak gezdiğim gördüğüm yerlere ilişkin erişilebilirlik açısından rehberlik sunabilecek kaynak oluşturmak amacıyla yazmaya başlamıştım. Fakat bir süre sonra kısa blog yazıları yazmak yetersiz geldi ve duygularımla, düşüncelerimle bazen de kurgu ile zenginleştirerek yazmaya karar verdim. İlk kitabım “Turuncu Gökyüzü” ile okuru kendi yaşam serüvenimle birlikte hac yolculuğuna davet ettim; ardından gelen “Huzur Edebiyatı” ile sözcüklerin zenginliğiyle edebiyatın estetiğini harmanlayarak bir kurgu roman yazdım.
Yazarlık sizin için ne ifade ediyor?
Yazarlık da tıpkı okumak gibi; benim bir çeşit ruhsal terapi. Bu ruhsal terapi ile okurlarımı da kendi dünyalarından soyutlamak ve memnuniyet sağlayarak dinlendirebilmek de terapi sonrası mutluluk kaynağım.
Huzur Edebiyatı isimli kitabınız Alaska Yayınları’ndan çıktı, tebrik ederiz. Kitabınızda okurlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?
Teşekkür ederim. Okurların kısımları okurken sık sık yanılgıya düşmelerini ve küçük beklenmedik sürprizleri saymazsak, Huzur Edebiyatı romanının yazarı okurlarına en büyük sürprizi kendi kimliğini açıklayarak yapacak.
Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Pek çok kitap söyleyebilirim aslında ama en çok okuduğum isimlerden bahsedeyim. Zülfü Livaneli, Gülseren Budayıcıoğlu, Elif Şafak, Ahmet Ümit, İskender Pala ve İmam Gazali. Bununla birlikte hayatıma yön veren ve yazım kimliğimi oturtmam için katkı sağlayan fakat popüler olmayan yazarlar da var.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Huzur Edebiyatı romanımın dönütlerine göre şekillendireceğim yeni bir roman daha düşünüyorum. Şu an net değil fakat yolculuk romanı fikri sıcak geliyor.
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Kelimelerle hayatın görünmeyen kıyılarında gezinmek, birbirimizle satır aralarında konuşmak; sorularınızı duymak ve cevapsızlıklarınızı yazmak... Aslında bizi anlatmaya çalıştım; adını koyamadığımız hisleri, susarak taşıdığımız acıları, tarifsiz mutlulukları, görünmeden sevdiğimiz insanları, neşeyi, en çok ta huzuru ve huzursuzluğu... Eğer cümlelerimde bir yerlerde kendinizi bulursanız, bilin ki yalnız değilsiniz. Bu roman biraz da sizin hikâyenizdir. Okuyarak büyüttüğümüz bu sessizliği birlikte konuşmak dileğiyle, tüm okurlarımdan kıymetli yorumlarını bekliyor olacağım. Sevgiyle kalın.