Şiir Kalıplara Sıkıştırılmamalı

Edebiyat Gazetesi olarak Alaska Yayınları’ndan çıkan Bir Kelebeğin Gözünden kitabının yazarı Şair Banu Akman ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
1

Merhaba Banu Hanım, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba; tabii ki. Üç çocuklu bir ailenin ortanca çocuğu olarak 1969 da dünyaya İzmir’de gelmişim. Kimine göre çok yaramaz kimine göre neşeli bir çocukmuşum. Bana sorarsanız arada sıkışmış, başına buyruk ve eğlenmeyi seven biriyim. İlkokuldan sonra babamın işleri gereği Bursa’ya taşındık. Orta ve Lise tahsilimi Bursa Atatürk Lisesinde tamamladım. Aynı zamanda Bursa Belediye konservatuarında da yaklaşık 2,5 yıl koroda görev aldım. Kulağımın hep iyi olduğunu söyleyenler çıkınca müzikle ilgilenmek istedim ama aile meclisinden olur alamadım. Hareketli bir hayatım olur düşüncesiyle Arap Dili okumaya karar verdim. Zira iyi seviyede İngilizcem vardı. 

Yazar Banu Akman

Tercüman veya rehber olup gezebileceğimi düşündüm. Tabii ben bu planları kurup yola çıktığımda hayat kendi planını oluşturmuştu. Oğlumun babasıyla 1992 de evlendik. Benim rotam değişti. Birkaç yıl çok farklı sektörlerde çalıştıktan sonra Türkiye’ye Rüzgar santrallarını getirmek için yola çıkan bir firmada Enerji sektörüne adım atmış oldum. Çok keyifle güzel işler yaptık. Bu arada Finansçı olmayanlar için finansal eğitim ile ilgilendim. Sektörde çok işime yaradı. Aslında ben 1985’den beri şiir karalıyordum ve kısa hikâyeler yazıyordum ancak paylaşmaktan da çekiniyordum. Oğlumun babasıyla yollarımızı ayırdıktan hemen sonra yaratıcı yazarlık eğitimi aldım. Sanıyorum benim için değişim orada başladı. Şiirlerimi yazılarımı elden geçirdim ve bir şiir kitabım olsun istedim. Şimdilerde Kanun eğitimi ve şan dersi alıyorum. Sanırım artık o kadar kendimim ki bu kitaptan sonra diğer bir şiir kitabımı belki de deneme çalışmalarımı elden geçirip birkaç kitap daha çıkartabilirim.

Sizce şiir nedir? Şiirde olmazsa olmaz dediğiniz öğeler var mı?

Şiir benim için hayatın ta kendisi. Hayatın içinde gördüğümüz, yaşadığımız, hissettiğimiz her türlü düşünce ve duyguya biraz değişik anlamlar veya olaylar ekleyerek anlattığımız bir yazın türü. Şiirin içinde bence her türlü duygu olabilmeli ve kalıplara sıkıştırılmamalı. Çünkü şiir yaşadığın, hissettiğin bir duyguyu kendi süzgecinden geçirip okuyucuya anlatabildiğin bir eser. Ben yazarım duygularımı okuyucu içinde kendinden parçalar bulur.

Şairlik sizin için ne ifade ediyor? Öykü, deneme tarzında yazılar da yazıyor musunuz?

Şair hayata bambaşka bir pencereden kendi gözleriyle bakabilen ama gördüklerini okuyucuya berrak şekilde verebilen kişidir. Evet kısa öykülerim ve denemelerim var. Ancak bunları henüz su yüzüne çıkartmak için zamana ihtiyacım var. 

Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Bu yolculukta size kimler destek oldu?

Dediğim gibi aslında 1985 yılında dedemin vefatında yazdığım bir kısa şiirim vardı. O şiiri bir yerlere sıkıştırmışım. Anneannem bulup bana nedenini sordu. Utandım dedim. Aslında utandığım orada ölüm sonrası pişen helva ve taziyeye gelenlere kızgınlığımı anlatmıştım ve tepki almaktan korkmuştum. Anneannem sen hep böyle yaz ama küçük kâğıtlara değil deyip bana bir defter aldı. İşte benim yazma hikâyem böyle başladı. Bu olaydan sonra hep yazdım gördüğüm deneyimlediğim yada insanların deneyimlediklerinden edindiklerimi şiirlerle anlatmaya başladım. Tam zamanını hatırlamıyorum ama instagramda bir şiir grubumuz var Betül Önk arkadaşımız her cuma orada yayın yapar ve bir gün bana bir şiirimi okuduktan sonra Banu’cum senin kitap zamanın geldi de geçiyor dedi. Yayın sonrası kendisiyle konuşunca dedim ki eksiğim yok. Çıkmalıyım yola. 

Bir Kelebeğin Gözünden isimli şiir kitabınız Alaska Yayınları’ndan çıktı. Kitabınızda şiirseverleri ne tür şiirler bekliyor? İpucu verir misiniz?

Öncelikle Alaska Yayınları'na ayrıca teşekkür ederim. Çok sağlam yazar ve yazar adaylarının arkasındalar. Benim şiirlerimde hayatın tamamı var yaşadığımız toplumsal olaylardan aşka, yalnızlığa, gençliğe, yaşlılığa her şey var. Bu sebeple sevilerek okunacağını sanıyorum çünkü ben Orhan Veli Kanık hayranı olarak Garip akımına inanıyorum ve rotamı da bu çizgide tutuyorum.

Başucu yazar, şair ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?

Şair derseniz ilk sırada tabii ki Orhan Veli Kanık gelir ve Oktay Rıfat, Atilla İlhan herkes gibi Nazım Hikmet Ran, Can Yücel idollerimdir. Yazar derseniz Adalet Ağaoğlu ve Elif Şafak ve Yılmaz Özdil ilk aklıma gelen isimler. 

Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?

Henüz tamamlayamadığım kısa öykülerim veya bu kitabımda yer veremediğim diğer şiirlerimi çıkarmayı planlıyorum. Ayrıca güfte çalışmaları da yapmaktayım.

Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

İnsan zenginliğini boş zaman yaratmadan yaşadığında keyifle geçiriyor. Bize boş zamanda kitap okumayı öğrettiler. Aslında okumak yeni bir şeyler öğrenmek ve spor boş zamanda yapılmaz. Zenginleşebilmek için yapılır. Bu yola çıkmak isterlerse ilk önce benim şiir kitabımla başlayabilirler.

( Hide )
  1. Kitabınızı okudum, çok keyif aldım içinde yaşanmışlıkları ve yaşanabilecekleri bulabiliyorsunuz. Bazen huzur bazen cesaret bazende sevgi görüyorsun. Özellikle sevgiliyi yaşarcasına anlatışlarınız harika. Başarılarınızın devamını diliyorum ve artık sıkı takipçiniz olarak sizi tebrik ediyorum. İkinci kitabınızı bekliyorum. Okurunuz Ali Rıza.

    YanıtlaSil

1932-2025 © Edebiyat Gazetesi
ISSN 2980-0447