kediler de öldü âh
kuş kadardı son kış
ölmek için yaşadık heyhat
fakat hayat diye çırpınmak hoştu
koşan lüfer yüzen karga uçan at
rahat rahat yürünürdü sonsuzlukta
ota zül oğlağa dert uçuruma muştu çok
hiç yoktan var oldu acı
bebeler de öldü âh
ne kadar nefes o kadar kan
şeytan yalanıdır gerçeğin
bize heves dörtnala bulut
umut da uyutur uzağı
sonra baktım yeşil küf mavi kaf akıl kof
üç vakte dek gönle sarıldım: aşk
yâr kadar ömür sevdalıya
canı kanırtır dil
eli ayağı koskoca zulmün
zalimler de öldü oh
kötüyü kutsayan kahpedir
sudur kir tutan ve ekmek kin
senin baban hangi diyârdan anne
benim bildiğim doğum ham
tastamam dünü kurtarıyor gün
her gece başka yarın anlasanıza
ağlasanıza kök kök dal dal yaprak yaprak
hainler de öldü oh
zengini çoğaltan züppedir
yokluğuna âşıktır züğürt
senin deden hangi diyârdan nine
benim bildiğim ölüm gam
cennet günahıdır tanrının
adım adım cehennem suretleri
ne kadar din o kadar kın
kılıcı yaslıdır yerin
göğün tarihi pas
sis içinde isli melekler
korkunun kokusu kekremsi
iyisi mi ağzını yumsun destan
hem altı çizilmeli masalın hem üstü
öykü anlatmaya hâl mı kaldı
köpekler de öldü âh
söz kadardı son güz
ölmek için anlaştık heyhat
fakat hayat diye çıldırmak boştu
coşan lüfer üzen karga kaçan at
vasat vasat çürünürdü uçsuzlukta
ota gül oğlağa sert uçuruma suçtu ok
hiç yoktan vuruldu dağcı
ebeler de öldü âh
ne kadar gebe o kadar ân
insan yalanıdır gerçeğin