İsmail Hilal Yazdı: Mevsim Dönüşü

Edebiyat Gazetesi'nin on birinci sayısında yayımlanan Yazar İsmail Hilal'in Mesim Dönüşü başlıklı yazısını sizlerle paylaşıyoruz.

Yine sessizlik dönemlerine girmeye başladığımız günlere “Merhaba” dedik. Yılın bitişinin farkına varmaya; yazın hızlı, sıcak, neşeli anlarından uzaklaşmaya ve daha çok kendi içimizle tekrar birlikte olmaya başladık. Çok şey biriktirdik. Yine anılar yükünün içerisinde önce sonbahara sonra artık kendini hissettirmeye başlayan kışa inceden selamı esirgemedik. Engelleyemediğimiz tek şey zaman ya onu tutmayı aslında ne kadar isterdik.

sonbahar

Tabi mevsim ile birlikte özellikle sobayı bilenler için özlem zamanı da başladı. Üzerine portakal kabuğu atmalar, kestane ve patates pişirmeler, ıhlamur kaynatmalar ve tabi pazar günü yıkanıp soba kenarında Şahane Pazar’ı izlemeler... Daha niceleri gözlerimizin önünden geçerken şu an yaşadığımız zamanın kalitesini de sorgular olduk. Ellerimizde telefon her anı paylaşmak ya da yaşayamayacağımız hayatlara bakarak geçen anlarla dolmaya başladı dakikalarımız. Belki de bizlere bir odada tek nefes olmayı öğrettiği için soğuk kıymetli. İşte o yüzden kış; aile kavramını, birlikte olmayı, paylaşmayı daha çok içine alıyor. Çünkü dışarıyla mücadele için içerde destek veren kalplere ihtiyacımız var. Boşuna “Yalnızlık zor zanaat” dememiş şair.  Ne kadar farklı manaları olsa da mevsimin bu samimiyeti içerisindeki yalnızlığa sığınarak büyümeliyiz. Bakın demiyorum hayatınızı baştan inşa edin, irade koyun ya da hedef. Hepimiz biliyoruz ki bu ülkede kolay olan bir şey yok. Hayatınızda olumsuz olan şeyleri de birden bire defetmek gibi bir şansınız olmayacak. Sadece özeleştiri yapın. İğne bile batırmayın ne kalbinize ne bedeninize. Bu kayıkta yeniden baharı görmeyi beklerken bir şekilde sadece çatı katınıza yapabildiğiniz kadar bir kiremit daha koymayı deneyin. Bu kış çetin geçebilir belki öbür kış da hatta diğeri de. Ancak an gelir kış içerisinde baharı yaşayacak hâle gelirsiniz.    

Umudun, ümidin, emeğin önünde nasip kapısı açılmaz mı sanırsınız?

Düşen her kar tanesini bir daha göremeyeceğiz ancak seneye bu zaman düşen kar tanelerini izlerken aynı insan da olmayalım. Elbet bir kış daha dönecek o kışa başka türlü selam vermek için hazır olacağız. Son olarak Franz Kafka meşhur “Dönüşüm” kitabında İnsanı büyüklüğe götürecek yol ancak onun küçüklüğünden geçer.” der. Tabi büyüklük ve küçüklükten kastı sadece bu cümle bazlı bakarsa nedir bilinmez. Çoğumuz bunu maddi olarak görecektir. Belki ilmi, belki manevi olur büyümelerimiz kim bilir? Ne olursa olsun büyümenize aracı olacak kışın tadını çıkarmanız ümidiyle…

1932-2024 © Edebiyat Gazetesi
ISSN 2980-0447