Bu bedenin külü
zamânın içinden
yükselen bir dumândır
Şehir
boğazda boğulmuş bir feryâd
Ben
ne sudan
ne topraktan
ölülerin bakışlarından doğdum
Zorluklar mı?
Tekrarlanan ölüm çanı
Her darbe
rûhumdan bir nefes emer
fakat her seferinde
yüzüme yeni bir maske takarım
Artık ne güneşten, ne aydan
kendi gözümle
yolumu ararım
Ve o yaralı kurt
gecenin kalbinde
sükûnetin boğazını
keskin dişiyle tırmalar
Bu huzursuz damarlar
kaçmak için değil
aksi rüzgârda dans etmek için
çırpınmaya başladı
O çıplak beden
kendi soğuğundan
içindeki ateşe sığınır
ve her seferinde
tekrarlanan yenilgide
kendini
ayna parçalarında
yeniden bulur …
Sophia Jamali Soufi / Edebiyat Gazetesi / Ekim 2025 / Sayı 33
Hiç yorum yok
Yorum Gönder