Bir dağa benziyordu yüzün
Kıyaslanamaz –ölçülemez-sonsuz(yekpare)
Musa’nın kalbinde eriyen gözlerin-okyanus-kabarıp
alçalan erlik
“Dünyayı yarattım.” diyor uçan gövde. “Yalnızlar ve
yanlışlar için. Çünkü herkes geç kalmıştı
kendine.”
Ve çocuklar beyazlar içindeydi kum saatinde
Çoğaldıkça eksilen-düştükçe alçalan gök(dağ) benim
duvarım-tarot ve büyü-kesif toprak
Yüzün bir dağa benziyordu-kor karanlığa-ışıksız
ruhlara evriliyor saçların
Nesneler seçilemeyen-göz yalnızca saydam olanı görür
ve saklar-içeride
Bakışında hükümsüz ışıltı gibi tanrıtanımaz kökler
saldım yeryüzüne
Biliyorduk hiçbir şeyin aslen var olmadığını- ince
kılcal mayoz ve mitos
Ağzının deltasında bakırdan durduğunu önsezinin
Ateşin çalındığını-bu yüzden yıldızların sönmediğini
asla! Kalbimizde küle dönüşerek
yankılandığını(Yankı, bir şehrin devrim özlemi!)
Ve içimdeydi Musa-Musa içimde yaşıyordu- o benimleydi
Zaman durdu-Su boğuk
Parçalandı kum saati
“O” aslolan içimdeki!
Binnaz Deniz Yıldız / Edebiyat Gazetesi / Kasım 2025 / Sayı 34

Türkiye’nin aylık tek Edebiyat Gazetesi, öykü, deneme, yazı, şiir ve söyleşilere yer vermektedir.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder