Merhaba Soner Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1982 yılında Kocaeli'nin Gebze ilçesinde, altı çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak dünyaya geldim. Babamı akciğer rahatsızlığı nedeniyle kaybetmek, hayatımda derin bir iz bıraktı. Bu kaybın yarattığı duygusal yoğunluğu en iyi şiirle ifade edebileceğimi hissettim. Bu hislerle yazmaya başladım ve ikinci şiir kitabım olan Anka’nın Gözyaşları bu yolculuğun bir ürünü olarak ortaya çıktı.
Sizce şiir nedir? Şiirde olmazsa olmaz dediğiniz öğeler var mı?
Şiir, duyguların ve düşüncelerin estetik bir dille ifade edildiği yoğun bir anlatım sanatıdır. Olmazsa olmazları: duygu, ahenk, imge, özgünlük ve dil işçiliğidir. Şiir, okuyucunun kalbine dokunmayı hedefler.
Şairlik sizin için ne ifade ediyor? Öykü, deneme tarzında yazılar da yazıyor musunuz?
Şairlik benim için, iç dünyamı en samimi şekilde ifade etmenin ve hislerimi kelimelere dökmenin bir yolu. Hayatın içinde bazen söylenemeyen, tarif edilemeyen duygular vardır; işte şiir, bu duyguları dile getirebilmek için bir köprü. Her mısra, ruhumun bir parçası ve yaşadıklarımın bir yansıması. Şairlik, bir nevi kendi dünyamda nefes almanın ve okuyucularla bu duygusal yolculuğu paylaşmanın anlamlı bir şekli. Evet, şiir yazmanın yanı sıra öykü ve deneme türlerinde de yazmayı seviyorum. Şiir, duyguların yoğun bir şekilde aktığı bir alan; ancak öykü ve deneme, düşüncelerimi daha detaylı ve kapsamlı bir şekilde ifade etme fırsatı sunuyor. Hayattan, insanlardan ve anılardan ilham alarak farklı hikayeler ve denemeler yazmak, yaratıcılığımı besleyen bir süreç. Bu tür yazılarla okuyuculara farklı pencerelerden bakabilme fırsatı sunmayı hedefliyorum.
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Bu yolculukta size kimler destek oldu?
Yazma yolculuğum, duygularımı ifade etmek için bir arayış içinde olduğum gençlik yıllarımda başladı. Babamı kaybetmek, hayatımda büyük bir kırılma noktasıydı. O dönemde yaşadığım yoğun duygulara bir çıkış yolu ararken, şiirin benim için en doğru araç olduğunu fark ettim. İlk başlarda, yalnızca kendi içime dönük bir yazma süreciydi. Daha sonra yazdıklarımın başkalarının da duygularına dokunabileceğini gördüm ve bu beni daha fazla üretmeye teşvik etti. Zamanla yazma pratiğim, sadece duygularımı değil, gözlemlerimi, düşüncelerimi ve hayata dair sorularımı da ifade ettiğim bir alana dönüştü. İlk şiir kitabımı yayımlamak, benim için hem bir dönüm noktası hem de daha fazla insana ulaşma şansı oldu. Bu süreçte en büyük destekçim ailemdi. Özellikle annemin sabrı ve sevgisi, beni her zaman ayakta tuttu. Arkadaşlarım ve çevremdeki insanlar da yazdıklarımı okuyarak, görüşlerini paylaşarak ve beni yüreklendirerek bu yolculuğa katkı sağladı. Ayrıca, edebiyat dünyasında örnek aldığım şair ve yazarların eserleri, benim için hem bir ilham kaynağı hem de rehber oldu. Her destek, her eleştiri ve her takdir, yazma yolculuğumu daha anlamlı kılan birer yapı taşı oldu. Bu yüzden, bugün geldiğim noktada onların katkısını her zaman minnetle anıyorum.
Anka’nın Gözyaşları isimli şiir kitabınız Alaska Yayınları’ndan çıktı. Kitabınızda şiirseverleri ne tür şiirler bekliyor? İpucu verir misiniz?
Anka’nın Gözyaşları adlı kitabımda, okuyucuları hayatın farklı yüzleriyle buluşturan şiirler bekliyor. Her bir mısrada, insanın iç dünyasındaki karmaşayı, hüzünleri ve yeniden doğuşları keşfedecekler. Tıpkı Anka kuşunun küllerinden yeniden doğması gibi, şiirlerimde de acıların içinde saklı bir umut ve dönüşüm hissi var. Kitap, kayıpların ve ayrılıkların bıraktığı izlerden ilham alıyor. Şiirlerim, bir yandan derin bir hüzün taşırken, diğer yandan okuyucuları kendilerini sorgulamaya, içsel bir yolculuğa çıkmaya davet ediyor. Aşk, ayrılık, özlem, kayıp ve hayata tutunma çabası gibi evrensel temalar, kitabın temel taşlarını oluşturuyor. Bir ipucu vermek gerekirse; bazı şiirlerimde bir vedanın ağırlığını hissedeceksiniz, bazı şiirlerimde ise her şeye rağmen yeniden ayağa kalkmanın gücünü bulacaksınız. Bu kitap, her okuyucunun kendi duygularından bir parça bulabileceği, kendini yakın hissedebileceği bir eser olmayı hedefliyor.
Başucu yazar, şair ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Edebiyat dünyasında beni en çok etkileyen isimlerden biri Nazım Hikmet oldu. Onun şiirlerindeki özgürlük, umut ve insana dair derinlik, yazılarımı besleyen bir ilham kaynağıdır. Ayrıca, Cemal Süreya’nın duygu yüklü dizeleri ve aşkı farklı bir dille anlatışı beni her zaman büyülemiştir. Turgut Uyar ve Edip Cansever gibi İkinci Yeni şairlerinin eserleri, dilin sınırlarını zorlayan şiir anlayışlarıyla bana farklı bakış açıları kazandırdı. Dünya edebiyatında ise Pablo Neruda ve Sylvia Plath, şiire olan sevgimi derinleştiren isimlerdir. Neruda’nın doğaya ve aşka dair büyülü betimlemeleri, Plath’in ise içsel karmaşaları ve cesur anlatımı, duygularımı yazıya dökerken bana rehber oldu. Romanlardan bahsedecek olursak, Sabahattin Ali’nin "Kürk Mantolu Madonna" adlı eseri, insan ruhunun derinliklerini anlamamda büyük bir etki bıraktı. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın "Huzur" adlı romanı ise melankoliyi estetik bir boyutta keşfetmeme olanak sağladı. Bu yazar ve şairlerin eserleri, yazı serüvenimde bir yol gösterici oldu. Onların kelimelerinde, duygularımı daha iyi ifade etmenin yollarını keşfettim. Özellikle, acıyı, kaybı ve hüznü işlerken onların eserlerinden öğrendiğim derinlik, kendi şiirlerimde bir anlam yaratmama yardımcı oldu. Bu eserler sadece yazılarımı değil, hayata bakış açımı da şekillendirdi. İnsan ruhunun karmaşıklığını, umut ve umutsuzluk arasındaki ince çizgiyi ve duyguların evrenselliğini anlamama katkı sağladılar. Bu yüzden, başucu kitaplarım ve yazarlarım, sadece birer ilham kaynağı değil, aynı zamanda birer yaşam rehberi oldular.
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Şiirlerimi ve yazılarımı okuyarak hayatıma dokunan herkese öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Anka’nın Gözyaşları bir kitap olmanın ötesinde, benim duygularımın, kayıplarımın ve umutlarımın bir yansıması. Bu yolculukta benimle olduğunuz için minnettarım. Herkesin hayatında hüzünler, kayıplar ve zorluklar vardır. Ancak unutmamak gerekir ki her acı, içimizde saklı bir Anka’nın yeniden doğuşuna vesile olabilir. Şiirlerimde bu duyguları paylaşarak, yalnız olmadığınızı hissettirmeyi umuyorum. Şunu bilmenizi isterim: Yazdıklarım, sizin duygularınızda bir karşılık buluyorsa, o zaman kelimelerim amacına ulaşmıştır. Hayat ne kadar zor olursa olsun, her zaman umutla ve cesaretle yeniden başlamayı hatırlayın. Şiirle kalın, duygularınızı kaybetmeyin ve her zaman kendinize bir nefes alanı yaratın. Bu yolculukta birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Sevgili kardeşim harika bir söyleşi olmuş. Yeni fuarlarda birlikte olmak dileğiyle
YanıtlaSilTeşekkür ediyorum yıldız hocam sizinle tekrardan ayni fuarlarda karşılaşmak dileğiyle
SilOkudum ama unuttumduydu galibamsı gibisi
YanıtlaSilDerinsel imgeler ve sızımsı duygular silsilesi vardı
YanıtlaSilÇok çok güzel tabi bence yani öyle iyi kesin özellikle dimi yani ki ve
YanıtlaSil