Merhaba Mine Hanım, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben Mine Censur, 2009 doğumluyum. 346 Kilometre isimli kitabın yazarıyım. Lise 3, sayısal sınıf öğrencisiyim.
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?
Ben küçüklüğümden beri yazmayı çok seven biriydim. İlkokulda okuma-yazma öğrendikten sonra kendimce kısa hikayeler yazardım. Ortaokulda kompozisyonlar yazardım ve öğretmenlerimde bu konuda başarılı olduğumu düşünürdü. Ne zaman dışarı çıksam gördüğüm en ufak olayda kafamda hemen kurgu yaratırdım eve gelince küçük hikaye yapardım. Ve yazar olmak her zaman hayalimdi.
Yazarlık sizin için ne ifade ediyor?
Yazarlık benim için birçok şeyi ifade ediyor. İnsanlar ağladıklarında genelde birisine sarılmayı ya da başını yaslayacak bir omuz ister. Fakat ben ne zaman üzgün olsam kendimi kitaplarımda bulurum. Yazdığımda dünyanın en mutlu insanı ben olurum. Yazarlık demek benim için sadece kitap yazmak değil, mutluluğun sözlük tanımı demek… Arkadaşlarım sen yazarsın, bize de birkaç güzel söz yazarsın dediklerinde içimde oluşan o hissi tanımlayamam. Karnımda, kalbimde uçuşan kelebekler var oluyor sanki. Geriye dönüp çocukken yazar olmayı hayalleyen küçük Mine’ye bakıyorum ve diyorum ki “Biz başardık, biz yazarız ve bunu yaptık. Hayallerimize parmak ucuyla dokunduk ve zamanla avuçlarımıza alacağız, başarılı bir yazar olacağız.”
346 Kilometre isimli kitabınız Logo Yayınevi’nden çıktı, tebrik ederiz. Kitabınızda okurlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?
Kitabımın çok başarılı bir kitap olduğunu savunmuyorum, herkesin ilgisini çeker mi bunu da bilmiyorum fakat okurlarımı birçok ters köşenin beklediğini söyleyebilirim. İçinde okurken ‘Aa bu böyle miymiş? Nasıl yani?’ gibi soruya düşürecek bölümler yer alıyor. Ayrıca bu serinin ikinci kitabının daha çok sürprizlerle geleceğini söyleyebilirim.
Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Genel olarak Aslı Arslan, Beyza Alkoç, Emre Gül gibi tanınmış yazarları okurum. Bunun dışında dünya klasikleri okumayı da seviyorum. Tolstoy, Dostoyevski gibi… Her okuduğumda yazma hevesim daha da artardı. Bir gün onlar kadar tanınmış kitapları sevilen ve imza günleri iple çekilen bir yazar olduğumu hayalleyerek kendimi motive ederim. Üzerimde etkileri çok büyük…
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Üzerinde çalıştığım dört adet kitabım var fakat şu sıralar en çok yazdığım kurgumdan ipucu verebilirim. Yasak aşk ve aksiyon sevenler için nefes kesen bir hikaye… Kitabımın giriş cümlesi de bir çok şeyi açıklıyor. “Kader insanın değiştiremeyeceği tek yazıydı, ne kadar dirense de satırlar çoktan mühürlenmişti…”
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Okurlarıma söylemek istediğim birkaç şey var. Kitabımı okuduklarında belki de o kadar başarılı olmadığımı düşünecekler fakat kendimi geliştirdiğimin farkındayım, bu yolda siz ne kadar destek verirseniz ben o kadar gelişirim. Ayrıca hayallerine sarılanlar yol ne kadar uzun olursa olsun bir gün kendi ufkunu aydınlatır. Demek istediğim o ki siz siz olun kimsenin sözlerine aldanıp yapamam diyerek hayallerinizi köşeye atmayın. Bu sizin yaşamınız ve bu sizin hayaliniz. Ben başardım, sizler de başarabilirsiniz. Hepinize kucak dolusuyla sevgilerimi iletiyorum, sizleri seviyorum.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder