Alişan Yılmaz: Anlatmak İçin Değil Anlamak İçin Yazıyorum

EdebiyatGazetesi.com olarak İlhami Bey Meselesi kitabının yazarı Alişan Yılmaz ile güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.

Okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?

Ben Alişan Yılmaz. 29 yaşındayım. Samsun'un Bafra ilçesinde doğdum. 2012 yılında Marmara Üniversitesi sinema televizyon bölümünde lisans eğitimine başladım. Ardından Marmara Üniversitesi'nden ayrılıp Gazi üniversitesine geçtim. Bölümü orada bitirdim. 2 yıl İstanbul 5 yıl Ankara'da yaşadıktan sonra tekrar İstanbul'a dönüş yaptım. yönetmen ve senarist olarak çalışıyorum. 

Yazar Alişan Yılmaz, İlhami Bey Meselesi

Yazarlık sizin için ne ifade ediyor? Yazar olma yolculuğunuza kimler destek oldu?

Yazarlık benim için en işlevli merak giderme yöntemi. Ben anlatmak için değil anlamak için yazıyorum. Yazdıklarımın nereye ulaşacağını sonunun nasıl biteceğini en çok ben merak ediyorum. Hiçbir öyküme sonunu tasarlayarak başlamadım. Yarattığım karakterler bir yola çıktı başlarına bazı olaylar geldi ve onlarla baş ettiler veya yenildiler. Ben de merak ettiğim için yazıyorum. Yazar olma yolunda bana en çok desteği en yakınımda olanlar verdi.

Edebiyat yolculuğunuzu ve son kitabınızın ortaya çıkış sürecini anlatır mısınız?

Yazmaya ne zaman başladığımı hatırlamıyorum ama anlamlı bütünler ortaya çıkarmayı fark ettiğim an lise son sınıftayken oldu. O zamanlar bazı internet sitelerine küçük öyküler yazıyordum. Sonra fanzinle tanıştım, yazdığım öyküler beğenildi. Ardından bazı dergilerde özellikle sol siyaset içerikli dergilerde takma isimle öyküler yazdım. 2016 yılında bir arkadaşımla birlikte yazdığımız öyküleri derleyip ortak bir kitap çıkardık. Şu anda o kitapta olan bütün öykülere reddiye versem de ilk kitabım olması sebebiyle yeri bende ayrıdır. Yıllar geçtikçe aslında çok kötü bir yazar olduğumu fark ettim. Yıllarca çok kötü seviyesinden çıkıp kötü bir yazar olmak için çalıştım. Bir süre sonra kötü bir yazar olmayı başardım. O seviyeden sonra artık kötünün iyisi ve iyi bir yazar sıfatıydı. Sanırım şu sıralar o yörelerde dolanıyorum. Yedi yıldır üzerinde çalıştığım en azından içine elli kere hikaye sokup çıkarttığım bir eserdi İlhami Bey Meselesi. Tesadüf eseri Poesis Yayınları'yla tanıştım. İlk dikkatimi çeken kapak tasarımlarıydı. Daha sonra Abdullah Bey bana ulaştı. Kendisiyle çok iyi anlaştık ve İlhami Bey Meselesi kitabı çok içime sinecek bir şekilde somutlaşmış oldu. Abdullah Bey'e ve ekibine çok teşekkür ederim. Başından sonuna kadar gerçekten çok ilgilendiler.

Kitabınızı okuyacak okurları neler bekliyor? Okurlarınıza neler söylemek istersiniz?

Okurlarım diyebileceğim bir kitle oluştuysa eğer ilk olarak onlara içten teşekkür etmek isterim. On iki öyküden oluşan bu eseri okuduklarında biraz yorulmalarını vay be demelerini isterim. Onları bir kaosun beklediğini söylemek istiyorum.

Başucu yazar ve kitaplarınız kimlerdir/nelerdir? Yazar ve kitapların hayatınızda nasıl bir etkisi oldu?

Aslında ben kişilik olarak hayranlık olayına karşıyım. Ama yazdığı her eseri oburcasına okuduğum yazar Sezgin Kaymaz'dır. Mutlaka onun kitaplarından izler esintiler kendi yazılarımda da olur. 

İlk kitabınıza dair okur ve eleştirmenlerden nasıl dönüşler bekliyorsunuz?

İlhami Bey Meselesi'ne neredeyse hiç olumsuz eleştiri almadım. Aslında olumsuz eleştirileri yararlı buluyorum ama insanlar ya çok seviyorlar ya da beni üzmemek için öyle konuşuyorlar sanırım. Sıradaki kitabım çıktıktan sonra bunu anlayacağız.

Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı?

Şu sıralar üzerinde çalıştığım iki roman çalışması var. Biri çok kısa bir süre sonra yine Abdullah Bey'in onayıyla yayımlanacak.

Son olarak okuyucularınıza söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Beni Instagram'dan takip etmelerini istiyorum.

1932-2024 © Edebiyat Gazetesi
ISSN 2980-0447