Merhaba hocam, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben hem öğretmen hem de yazar Murat Öztürk. Çocuk kitabı çizimleri yapıp hem de çocuk kitabı yazıyorum. Kitaplarımı İngilizce ve Almanca yazıyorum. İlk kitabımı yayınladım ve sırada diğer kitapları yayınlamayı sabırsızlıkla bekliyorum.
Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?
Kitap yazmaya başlamamdaki temel neden, okura dokunma arzumdu. Bazen tek bir cümle, bir insanın zihninde ve kalbinde büyük değişimlere yol açabilir. Ben de yazarken, kelimelerimin bir gün birine ilham olabileceği, yol gösterebileceği ya da sadece içini ısıtabileceği düşüncesiyle ilerledim. Bu yolculuk benim için yalnızca bir yazma süreci değil, aynı zamanda paylaşma, iyileşme ve çoğalma serüveniydi.
Yazarlık sizin için ne ifade ediyor?
Benim için yazarlık, içimdeki dünyayı başkalarına açabilmenin en samimi yolu. Kelimeler aracılığıyla bir insanın kalbine dokunabilmek, onun hayatında küçücük de olsa bir iz bırakabilmek bana tarifsiz bir anlam katıyor. Yazarlık; sadece üretmek değil, aynı zamanda paylaşmak, bağ kurmak ve çoğalmak demek.
Kitabınız Logo Yayınevi’nden çıktı, tebrik ederiz. Kitabınızda okurlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?
Okurları bu kitapta en çok bekleyen şey, satır aralarına gizlenmiş küçük sürprizler. Bazen bir cümlede çocukluk anılarından bir iz, bazen de hiç beklemedikleri anda karşılarına çıkan duygusal bir dönüş var. Okurken hem kendilerine dair parçalar bulacaklar hem de hiç düşünmedikleri sorularla yüzleşecekler.
Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?
Başucu yazarlarım ve kitaplarım arasında yalnızca bir dönemin değil, farklı çağların ve coğrafyaların izlerini taşıyan eserler var. Çocukluk yıllarımda Küçük Prens bana hayatın en basit görünen sorularının aslında ne kadar derin olabileceğini öğretti. Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonnası ise bana insan ruhunun inceliklerini, kırılganlığını ve aynı zamanda gücünü gösterdi. Klasiklerden Dostoyevski’nin Suç ve Cezası, insanın vicdanıyla yüzleşmesinin ne kadar dönüştürücü olabileceğini hissettirdi. Tolstoy’un Anna Kareninası ve Victor Hugo’nun Sefilleri ise bana edebiyatın yalnızca bir hikâye anlatma değil, insanlığın en derin yaralarına dokunma gücünü hatırlattı.
Nazım Hikmet’in şiirleri bana kelimelerin müziğini ve özgürlüğünü, Stefan Zweig’in eserleri ise insan ruhunun gelgitlerini anlattı. Bu yazarlar yalnızca yazarlık serüvenimi değil, hayata bakışımı da şekillendirdi. Onların satırları olmasaydı, belki ben de kendi cümlelerimi bulmakta bu kadar cesur olamazdım.
Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?
Evet, şu sıralar üzerinde çalıştığım yeni bir kitap var ve bu kez farklı bir yolculuğa çıkıyorum. Okurlarımı bu defa Almanca bir eserle selamlayacağım. Yeni kitabım hem eğlenceli hem de duygusal öğeler taşıyacak; kimi zaman kahkahalarla okurken kendinizi bulacaksınız, kimi zamansa satır aralarında derin bir duyguya kapılacaksınız. Aslında bu kitap, diller ve duygular arasında kurulmuş bir köprü gibi. Okurlara yalnızca bir hikâye değil, aynı zamanda yeni bir dilin melodisini, farklı bir kültürün sıcaklığını hissettirmek istiyorum. Şimdiden fazla ipucu vermeyeyim ama şunu söyleyebilirim: Bu yolculukta hem kendinizi şaşıracak hem de içinizi ısıtacak pek çok sürprizle karşılaşacaksınız.
Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Okurlarıma en içten teşekkürümü sunmak isterim. Çünkü bir kitap ancak okunduğunda, bir cümle bir kalbe değdiğinde gerçek anlamını buluyor. Benim kelimelerim yolun başlangıcıysa, onların kalpleri bu yolculuğun en güzel durağı oluyor. Okurlarıma söylemek istediğim en önemli şey, hayallerinden vazgeçmemeleri. Çünkü bir gün küçücük bir fikir, hiç beklemedikleri bir anda onların da hayatını değiştirebilir. Benim kelimelerim onlara küçük bir umut ışığı olursa, en büyük hayalim gerçekleşmiş olacak. Bu kitabı okurken kendinizden bir parça bulduysanız, işte o zaman amacına ulaşmış demektir. Sizlerle bu yolculuğu paylaşmak benim için çok kıymetli. Unutmayın, her biriniz bu hikâyenin görünmez kahramanısınız.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder