Deprem Felaketlerinin Sebebi Binaları Ahlaklı Şekilde Yapmamaktır

Edebiyat Gazetesi olarak Alaska Yayınları’ndan çıkan Depremden Korkmuyoruz kitabının yazarı Hakan Oran ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Merhaba Hakan Bey, okuyucularımıza kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Tabii. İnşaat  Mühendisiyim. Ailemize ait bir inşaat şirketimiz var.30 yıla yakındır İnşaat sektöründe faaliyet gösteriyoruz. İnsanlara dokunmayı ve hayatlarını iyileştirmeyi seviyorum bunun içindir ki yeri geldiğinde sivil toplum örgütlerinde görev almayı hep tercih ettim. Son 25 yıldır çevre, kalkınma ve spor kulübü gibi çeşitli sivil toplum örgütlerinde yönetim kurulu başkanlığı ve üyeliği  görevi yaptım. Halen inşaat şirketimizde ve Lefke Koop Bank yönetim kurulunda görev yapmaya devam ediyorum. Siyaset yoluyla  toplumun sorunlarına çare üretmek bir dönem oldukça ilgimi çekmişti.2010 yılında bağımsız belediye başkanlığı 2013 yılında da KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı sayın Rauf Denktaş'ın partisi  Demokrat Partiden milletvekilliği adaylığım  oldu. Zor yarışlardı diyebilirim. 2013-2014 yıllarında KKTC Çevre ve Doğal kaynaklar Bakanlığında Müsteşarlık görevinde bulundum.2018 yılında basımı yapılan Kıbrıs'ta ABD ‘nin madencilik ve çevre sorunlarına dikkati çeken  ‘’Kirleten Kim’’ isimli bir kitabım bulunuyor. Depremden Korkmuyoruz kitabı 2.kitabım. Kıbrıs'ın Lefke ilçesinde eşim  2 kızım ayrıca 4 köpeğimiz ve 1 kedimiz ile  birlikte yaşıyorum. Kitap okumayı,  yüzmeyi ve basketbol oynamayı da seviyorum.

Hakan Oran, Depremden Korkmuyoruz

Yazma yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz? Bir mühendis olarak sizi kitap yazmaya yönlendiren nedenler nelerdir?

Kitap okuyunca bir süre sonra yazmakta istiyorsunuz. Yaklaşık 15 yıldır Kıbrıs'ta  birkaç haber sitesinde ve gazetede köşe yazarlığı yapıyorum. Şu anda İnternet gazeteleri  Kıbrıs Time ve Haberal Kıbrıslı da haftada 1 gün yazıyorum. Toplumsal konularda çevre ve ve gündelik sorunların çözümünde elimden geldiğince toplumu aydınlatmaya çalışıyorum. Mühendisler problem çözmeyi severler bende toplumun problemlerine bu yolla da çare olabiliyorsam ne mutlu bana.

Bu yolculukta size kimler destek oldu?

Öncelikle ailem diyebilirim. Eşim ve çocuklarım. Biz eşimle birlikte çocuklarımız  yaklaşık 3-4 yaşlarına geldiğinde okuma saatleri düzenlerdik. Bu okuma saatleri çocuklarımıza kitapları sevdirirken bizi de kendine bağladı. Yazmanın iyileştirici gücüne inanıyorum. Hem yazanı hem de okuyanı iyileştiriyor. Bazen yanlış gördüğünüz ve isyan ettiğiniz şeyleri yazıya dökmek herkes için daha faydalı oluyor diyebilirim.

Depremden korunma ve hayat kurtarma kılavuzu olarak nitelendirebileceğimiz, gençleri deprem gerçeği hakkında bilinçlendirmek amacıyla kaleme aldığınız Depremden Korkmuyoruz kitabınız Alaska Yayınları’ndan çıktı. Tebrik ederiz. Kitabınızda okurlarınızı ne gibi sürprizler bekliyor?

Depremden Korkmuyoruz kitabını alışılagelmiş deprem kitaplarından farklı bir kitap olarak kaleme almaya özen gösterdim. Kitabının ilk sayfalarına ahlaklı olmak ve açgözlü olmamak ile ilgili yazılarla başladım. Bununla başlamamın sebebi Türkiye'de depremler vesilesi ile yaşanan ölümlerin temelinde ahlaklı olmanın ne demek olduğunu ve bunu hayatımıza nasıl monte etmemiz gerektiğini tam olarak anlamamış  olduğumuzu düşünmemdendir. Belki ahlaklı olmanın iş yaşamımızda hangi anlama geldiğini  iyice öğrenirsek bunu depreme dayanıklı sağlam bina inşa etme aşamalarında da kullanabilir bu yolla ölümleri de azaltabilir  belki de tamamıyla ortadan kaldırabiliriz  diye düşündüm. Çünkü Türkiye'de  yaşanan deprem felaketlerinin ve ölümlerin en başta gelen sebebi ahlaklı bir şekilde bina inşa etmemektir diye düşünüyorum. Kitabın içerisinde: Nasıl halkın kahramanı olabilirsiniz, konakladığınız hotel depreme dayanıklı mı? Bina inşa etmek için en riskli yerler nerede bulunuyor? Depremlerde Binalar Neden Yıkılır? Eviniz Depreme Dayanıklı mı? Depremde ‘Hayat Kurtaran Raylı Sistemli Bina’ Varmış? gibi  bölümler bulunuyor. Okurlar oldukça ilginç bilgilerle karışılacaklarına emin olabilirler. Kitabımızın 10 yaş ve üzeri çocuk ve gençlerimizin rahatlıkla okuyup anlayabilecekleri ayni zamanda aileler içinde önemli bir kaynak olacağına inanıyorum. Türkiye'de özellikle son 25 yılda deprem konusunda yapılması gerekenlerin yerine getirilmediğini düşünerek kitap içerisinde deprem dışında değindiğim özel konularda bulunuyor. Bu arada kitabımızın içerisinde birde deprem dayanıklılık testi bulunuyor. Teste vereceğiniz cevaplarla  içerisinde yaşadığınız konutun depreme ne kadar dayanıklı olduğunu öğreneceksiniz.

Başucu yazar ve kitaplarınız nelerdir? Yazarların ve kitapların hayatınıza nasıl bir etkisi oldu?

Kişisel gelişim kitapları çokça tercih ettiğim kitaplar. Robin Sharman'ın Sen Ölünce Kim Ağlar  ve Aile Bilgeliği kitabı ,Dale Carnegien'in Dost kazanma ve insanları etkileme sanatı bunların başında geliyor. Emile Zola'nın  Germinal ,Michavelli'nin Hükümdar, Ediz Hun'un Yaşat ki Yaşayasın, Grigory Petrov'un Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Rachel Carson'un Sessiz Bahar ve  Tolstoy'un Hayatın Anlamı, Neale Donald Walsch'ın Tanrı ile Sohbet etkilendiğim zaman zaman  notlar aldığım  ve yazılarımda ve yaşantımda  beni oldukça motive eden tavsiye edebileceğim kitaplar.

Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı? Okuyucularınıza ipucu verir misiniz?

Üzerinde çalıştığım 2 kitabım bulunuyor. Biri çevre ile ilgili kurgu roman türünde bir kitap diğeri  1974 de Kıbrıs barış harekatında Lefke'de henüz 7 yaşında bir çocukken savaşta yaşadıklarımızı  anlatan bir anı kitabı. Fırsat bulduğumda  onları da kitap haline getireceğim.

Son olarak okuyuculara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Her ne kadar Kıbrıslı bir Türk olsam da Türkiye bizim anavatanımız .Orada olan herşey bizi de yakından ilgilendiriyor. Birlikte sevinip birlikte üzülüyoruz .Orada arkadaşlarımız dostlarımız akrabalarımız var. Bu anlamda Depremler sonucunda yaşananlarda içimizi acıtıyor. Türkiye'de son 25 senede yaşanan depremlere ve sonrasında yaşananlara bakıldığında adaletin tam manası ile tecelli etmediğini ve böylelikle soruna çare üretilmediğini de görürsünüz. Bu vicdanlarda büyük bir yara açtığı gibi  yapılan yanlışların tekrarını da sağlayarak ölümlerin sürmesini ve adaletin daha da yara almasını sağlamıştır. Hiç kimse eşini çocuğunu babasını annesini yıkılan binalar altında bu şekilde kaybetmemeli. Fakat görünen o ki ne yazık ki kanun koyucular ve uygulayıcılar bu konuda hala vicdanlarının sesini tam manası ile dinleyemiyorlar.

1999 Gölcük, 2003 Bingöl ve 2011 Van ve 2020 İzmir depremlerinde bina sahipleri, müteahhitler, mühendisler ve fenni mesuller 'bilinçli taksirle ölüme neden olmaktan' yargılandı. Ancak ya beraat ettirildi ya da ödül gibi cezalar verildi. Halbuki olması gereken olası kast ile yargılanmalarıydı. Son olarak 6 Şubat depreminde de ayni endişeleri yaşarken aklıma ne yapılabilir yada en azından ben ne yapabilirim dedim. Binalarını yaparken yeterli özeni göstermeyen projelere ve yönetmenliklere uymayan onları denetlemesi gerekenlerinde ayni sorumsuzlukla harekete etmesi ve sonrasında  hukuk önünde bu kişilerin vicdanları rahatlatacak cezayı almamasından sonra geriye yapılacak tek bir şey kalıyor ‘’Eğitim’’ dedim ve ‘’DEPREMDEN KORMUYORUZ ‘’ kitap  fikri ortaya çıktı. Açıkçası bunca zamandır yaşananlardan sonra  şimdilik bundan daha iyi bir yöntem olabileceğini de sanmıyorum. Kitabı  yalnız çocuklarımız için değil  ayni zamanda ebeveynlerimizin de okuması için kaleme aldığımı belirtmek isterim. Kitap başta Türkiye'de  olmak üzere umarım  birçok kesime en çokta okullarımıza ve öğrencilerimize ulaşır. Çünkü gelecekte binalar inşa edecek ,binaların inşa edilmesine izin verecek ve denetleyecek olan onlar olacak. 

Kitabı  yaklaşık 1 yılda hazır hale getirebildim. Depremin yıldönümünde 6 şubat 2024 günü Alaska yayınları ile anlaşmayı imzaladık. Yeri gelmişken Alaska yayınlarına ve İsrafil kardeşime de  gösterdiği ilgi ve alaka için  çok teşekkür ederim. Kitabın yayına hazırlık aşamasında yol göstericiliği muhteşemdi. Kitap 7 Martta satışa sunuldu. Kitabın gelirinin Adıyaman'da yıkılan İSİAS Hotel’de  kaybettiğimiz Kıbrıslı voleybolcu gençlerimiz için kurulan  şampiyon melekler derneğine bağışlandığını da hemen söyleyim. Son olarak  geleceğin büyükleri çocuklarımızın bu kitaptaki bilgileri iyice öğreneceklerini , aileleri ve çevreleriyle de  paylaşacaklarını ve bu sayede birçok hayat kurtarabileceklerine  olan inancım tamdır. Hepsini  sevgi ile öpüyorum…

1932-2024 © Edebiyat Gazetesi
ISSN 2980-0447