Deniz Boyraci: Kalem Hudut Tanımaz

EdebiyatGazetesi.com olarak kalem hudut tanımaz mottosuyla yola çıkan Yazar Deniz Boyraci ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

En kolay soru ile başlayalım. Deniz Boyraci Kimdir?

Benim adım Deniz Boyraci, 1981 Kars-Digor doğumluyum. İlk öğrenimimi Digor'da gördüm , Iğdır Atatürk lisesinde okudum. Daha sonra öğrenimimi İstanbul'da sürdürdüm. İstanbul'da kısa bir süre gazetecilik yaptıktan sonra Avrupa'ya çıktım. Uzun yıllardır Avrupa'da gazetecilik yapıyorum. Kitap okumayı, film izlemeyi, masa tenisi oynamayı , müzik dinlemeyi seviyorum. Arkadaşlığa, dostluğa,  çok önem veriyorum. Zamanın  ve insanın ruhunun buluştuğu bir çizgiye inanırım. Bana göre İnsan, doğasıyla, içinde yaşadığı evren ile bütünen bir kutsallık içerisindedir. Doğada enerjinin gücüne inanırım. Hiç bir şey kaybolmaz; her şey dönüşür. Evrene neyi layık görürseniz onun dönüşmüş bir biçimi eninde sonunda sizi bulur. Fırsat eşitliğinin  önemli olduğu kanaatindeyim. Yaşam çok zorlu ve çetrefilli de olsa güzel bir dünya hayali ve umudunu hiç yitirmedim.

deniz boyraci,

Yazarlık sizin için ne ifade ediyor? Yazar olma yolculuğunuza kimler destek oldu?

Ben yazar olmak için yazmadım insan içinde kalan duygularını düşüncelerini dışarıya çıkarmak ister. Ben sadece içimdekileri kâğıda yazıp durdum, kelimeler benim ilham kaynağım, onların derin anlamlarını fark ettiğimde bir hazine bulmuş gibi seviniyorum. Nereye çekerseniz orada size çok şey anlatıyorlar, kelimelerle, anlatının değerini anladığımda öğrendiğim bilgiyi paylaşmak istediğim için yazdım. Öğrendiğim şeyleri insanlara anlatmak ve paylaşmak için yazmaya başladım. Bilgi  paylaşıldıkça güzelleşir çoğalır ben buna inanırım. Önce  kendi hislerim ve sonra yakın arkadaşlarım beni yazmam konusunda destekledi. Corona sürecini pozitif bir sürece çevirme isteğimde beni böylesi bir projeye yönlendirdi. Bu dönemde uzun süredir izleme listeme aldığım bir çok önemli filmi inceleme fırsatı buldum. Ardından bir bilgenin dediği gibi "Kalem hudut tanımaz" mottosuyla ben de yazılarımı kitaplaştırdım. Bu kitap hayalini kurduğum toplumsal kültürel bazda düşündüğüm projelerimin ilk ürünüdür.

Edebiyat yolculuğunuzu ve ilk kitabınız Deniz'in Gözü İle Film Dünyası’nın ortaya çıkış sürecini anlatır mısınız?

Ben biriktirmeyi seviyorum. Kitap okumadığım günü tamamlanmamış bir gün olarak görüyorum. Ancak asıl tamamlanmamışlık okuduğumuz izlediğimiz şeyler üzerine hiçbir şey söylememektir. Bu onlara hak ettiği değeri tam olarak vermemek demektir benim için. Böylece izlediğim ve okuduğum her şey üzerine fikrimi belirtmeye onlardan neler öğrendiğimi neler anladığımı yazmaya başladım. Bir süre sonra bu notları çok daha büyük bir ciddiyetle revize ettim ve her birini bir deneme/inceleme yazısı haline getirdim. Daha sonra bu incelemeleri paylaşılmaya değer bulduğum için kitaplaştırdım. Okuduğum kitapları ve izlediğim filmleri kendi bilgi depomda  biriktiriyorum daha sonra biriktirdiklerimin yaşamdaki karşılığını değerlendiriyorum.  Bildiklerimi ve hislerimi Deniz'in Gözüyle aktarmaya çalışıyorum. Elbette bunları kendime has bir perspektiften aktarıyorum.

Kitabınızı okuyacak okurları neler bekliyor? Okurlarınıza neler söylemek istersiniz?

Film  izlemenin tek mantığı eğlenmek  ve zaman geçirmek değildir; filmin anlattığı  hikayenin derinliklerinde dolaşmaktır da. Ben  filmlerin hikayelerini kazıyorum gözden kaçan detaylarda hikayeler ve olaylar saklıdır. Özellikle sosyo kültürel ve tarihsel gerçekliklerin avcısı olmak gerekir. Bu anlatılar kendi hayatımızda karşılaştığımız birçok sorunun anahtarı olabilme niteliğindedir. Ben bu anahtarı bulup sizlerle beraber o kapıdan içeri girmek istedim. Analizlerini yaptığım filmlerde özellikle toplumsal, evrensel problemlerin ele alındığı kısımları yüzeye çıkarmaya çalıştım. Filmin yaratılma amacı yalnızca bir izlence oluşturmak değildir, bir mesajları bir anlatısı var elbet. Bu kitabın okuyuculara en büyük katkısı sinema dünyasının kodlarını okumayı öğrenmek ve bu kodların anlamlarını kavramak olacaktır. Her film bir yolculuktur ve sadece durakta durup yolu izlemek hiçbir şey öğretmez. Bu kitabı okuyacakları filmlerin içine doğru yol alacakları bir macera bekliyor.

Başucu yazar ve kitaplarınız kimlerdir/nelerdir? Yazar ve kitapların hayatınızda nasıl bir etkisi oldu?

Bir kitabı başucu kitabı yapan şey o kitabın her daim yüreğinde yerinin olmasıdır bence. Benim yüreğimde her daim yeri olan birkaç kitap olsa da burada sizlere özellikle bir kitaptan kısaca bahsetmek istiyorum. John Steinbeck tarafından yazılan Gazap Üzümleri: Yazar bu eseri yazmadan önce  üniversiteyken kendi derslerinden kaçıp psikoloji, sosyoloji gibi derslere girmiş ve ayrıca  araba tamirciliği, çiftçilik, hamallık gibi işlerde çalışıp kitabındaki yansıttığı karakterleri yaratırken onları bu çok yönlülüğüyle besliyor. Steinbeck için tarihsel gerçeklikler, ekonomik çöküntüler, sosyal çarpıklıklar  hedef tahtasında. Gazap üzümleri topraksız kalan, ellerinde insanlıklarından ve umutlarından başka hiçbir şeyi olmayan köylülerin çıktığı umut yolculuğunu anlatıyor. Onların umudu yolun gerçeklikleriyle çarpışıyor. Bütün hikaye yolda geçiyor. Ben de tıpkı topraksız bir köylü gibi her daim yoldayım. Yolda olanın yoldaşı olur ve benim için Gazap üzümleri benim yoldaşımdır.

Kitapların ve yazarların bana olan en büyük etkisi beni yolda yalnız bırakmamış olmalarıdır. Ayrıca Tolstoy, Gorki Dostoyevski,  Victor Hugo, Turgenyev, Balzac  gibi klasik dönem yazarları; Eric Fromm, Weber, Freud gibi sosyologlar da en sevdiğim yazarlardır. Franz Kafka, Albert Camus, Amin Maaulof, George Orwel, Orhan Pamuk, Jose Mauro de Vasconceles ,Yaşar Kemal ve daha burada  saymadığım birçok yazarı beğeniyle okuyorum. Son dönem Yazarlarını da  beğeniyor ve okuyorum Harrari, Rodriguez gibi.

İlk kitabınıza dair okur ve eleştirmenlerden nasıl dönüşler bekliyorsunuz?

Benim ilk kitabim Denizin Gözüyle film Dünyasında okuyucularımdan beklentim bir hikayeyi okurlarken veya bir filmi izlerken kendileri o hikayeye yerleşip hikayeyi yaşasınlar, empati yapsınlar. Ben filmleri izlerken ve daha sonra yazıya aktarırken öyle yaptım. Gözden kaçanları yakalamaya çalıştım. Yazarlar yönetmenler bu hikâyeleri hangi tarihi olaylardan almışlar, kimlere ne mesajlar vermeye çalışıyorlar ve bizi neleri araştırmaya yöneltmek istiyorlar diye baktım. Okuyucularım benim kitabımı okurlarken, yönetmenler ve yazarları çok daha yakından tanıma fırsatı bulacaklar. Böylesi bir tanımaya aracı olmak benim için mutluluktur. Kısaca demek istediğim sözün özü sudur. Okuyun, okutun, anlayın yaşayın; bilgiyi özümseyin dağıtın.

Üzerinde çalıştığınız yeni bir kitabınız var mı?

Uzun süredir üzerinde çalıştığım bir projem daha var. İlk eserimde olduğu gibi derin analizlerle damıtılmış çarpıcı gerçekliklerden oluşan heyecan verici bir eser. Deniz'in Gözü ile yeni bir sürpriz yakın zamanda sizlerle buluşacak.

Son olarak okuyucularınıza söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Okumanın izlemenin bilgi edinmenin sınırı yoktur. Hayat devam ettikçe bizler de yeniyi öğreniriz ve eskiyle harmanlayıp güzel bir gelecek için öğrendiklerimizi biriktirir ve kodlarız. Ben kodlamalarımı kitap olarak sizlerin beğenisine sunuyorum.

1932-2024 © Edebiyat Gazetesi
ISSN 2980-0447